Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in Hawaii’de inşa ettiği devasa ve gizemli yeraltı sığınağı, Silikon Vadisi’ndeki yeni bir trendi gözler önüne seriyor: Teknoloji milyarderleri, olası bir kıyamet senaryosuna ve özellikle de kontrolden çıkmış bir yapay zekaya karşı kendilerini korumak için milyonlarca dolarlık lüks “yeraltı kaleleri” inşa ediyor.
Zuckerberg’in Hawaii’nin Kauai adasında inşa ettiği ve 1.8 metrelik duvarlarla çevrili devasa Koolau Çiftliği, projenin en bilinen örneği. İçerisinde, kıyamet sonrası hayatta kalmak için gerekli tüm donanıma sahip, kendi kendine yetebilen bir yeraltı sığınağı bulunduğu söyleniyor. Ancak Zuckerberg yalnız değil.
LinkedIn kurucu ortağı Reid Hoffman’a göre, dünyadaki süper zenginlerin yaklaşık yarısı, benzer “kıyamet hazırlıklarına” sahip. Bu durum, teknolojinin geleceğini şekillendiren isimlerin, o gelecekten ciddi şekilde endişe duyduğu yorumlarına neden oluyor.
Kıyamet hazırlığının temelinde kendi geliştirdikleri teknoloji var
Bu “kıyamet hazırlığının” merkezinde ise bizzat kendilerinin geliştirdiği bir teknoloji yatıyor: Yapay Genel Zekâ (AGI).
İnsan zekasına eşdeğer veya onu aşan bir zekâ seviyesine ulaşması beklenen AGI, birçok teknoloji lideri için potansiyel bir varoluşsal tehdit. OpenAI’nin baş bilim insanı Ilya Sutzkever, AGI’nin o kadar tehlikeli olabileceğine inanıyor ki, bu teknoloji halka açılmadan önce önde gelen araştırmacıların bir yeraltı sığınağına ihtiyaç duyacağını düşünüyor.
Sam Altman (OpenAI), Demis Hassabis (DeepMind) gibi isimler, AGI’nin 2026 gibi erken bir tarihte ortaya çıkabileceğini tahmin ediyor. Ancak Silikon Vadisi’ndeki herkes bu karamsar tabloya katılmıyor. Bazı uzmanlar, AGI tehdidinin abartıldığına ve bunun bir pazarlama stratejisi olduğuna inanıyor.
IV.AI CEO’su Vince Lynch, “Bu harika bir pazarlama. Eğer var olan en akıllı şeyi inşa eden şirket sizseniz, insanlar size para vermek isteyecektir” diyerek bu heyecanın finansal yönüne dikkat çekiyor.
Cambridge Üniversitesi’nden Prof. Neil Lawrence ise, “Genel bir yapay zekâ fikri, genel bir yapay alet fikri kadar saçmadır” diyerek AGI kavramının kendisini sorguluyor. Lawrence’a göre, tıpkı her işi gören tek bir aletin olmaması gibi, her görevi insan gibi yapabilen tek bir yapay zekâ da olmayacak. Ancak bu milyarlarca dolarlık sığınakların bile en büyük güvenlik açığı, yine insanın kendisi olabilir. İsmini vermeyen eski bir koruma, şok edici bir iddiada bulundu: Gerçek bir kriz anında, güvenlik ekibinin önceliğinin, milyarderin kendisini feda etmek pahasına sığınağın kontrolünü ele geçirmek olacağını açıkladı. Bu durum, parayla satın alınan güvenliğin bile ne kadar kırılgan olabileceğini gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, teknolojinin geleceğini şekillendiren isimlerin bir yandan bu geleceği inşa ederken, diğer yandan onun en karanlık senaryolarına karşı kişisel kaçış planları yapması, 21. yüzyılın en büyük paradokslarından birini oluşturuyor.
News
