Tatar, görüşmenin merkezinde karşılıklı iş birliğini artırmaya dönük 6 başlık ve son dönemde yaşanan gelişmelere yönelik hassasiyetler olduğunu belirtti.
“6 BAŞLIKTA İLERLEME SAĞLANMALI, CENEVRE’YE BÖYLE GİDİLMELİ”
Cumhurbaşkanı Tatar, BM Temsilcisi Holguín ile yaptığı görüşmede; kapıların açılması, solar enerji alanında iş birliği, mezarlıklar, gençlerin ortak projelerde buluşturulması, yeni komite kurulması ve mayın temizliği gibi başlıklarda mesafe kat edilmesinin önemine işaret etti. Bu başlıkların Temmuz sonunda Cenevre’de düzenlenmesi planlanan geniş katılımlı toplantıya sağlam bir zemin hazırlaması gerektiğini vurguladı.
“GÜNEY’İN TUTUMU BASKI, TERÖRİZE VE GÖZDAĞIYLA YÜRÜYOR”
Tatar, özellikle son dönemde Güney Kıbrıs yönetiminin Kıbrıslı Türklere yönelik baskıcı ve sindirici uygulamalarının ciddi rahatsızlık yarattığını söyledi. Rum tarafının insanları tutuklamak, terörize etmek ve baskı yoluyla süreci manipüle etmek amacıyla hareket ettiğini, bu tür uygulamaların BM nezdinde de tepkiyle karşılanması gerektiğini ifade etti.
Ekim ayında New York’ta düzenlenen toplantıda da bu konudaki hassasiyetlerini dile getirdiğini belirten Tatar, Mart ayında Cenevre’de yapılan görüşmelerde de aynı mesajı verdiğini söyledi. “Biz orada çevresel, insani ve tarafsız iş birliklerinden söz ettik. Ama Rum tarafı bizim sesimizi kısmaya yönelik yaklaşımlar sergiliyor. Bu Batı’nın temel değerleriyle bağdaşmaz” dedi.
“KIBRIS’TA İKİ AYRI OTORİTE VARDIR – BU GERÇEĞİ GÖRMEZDEN GELEMEYİZ”
Tatar, adada uzun süredir iki ayrı otoritenin varlığı bulunduğunu, bunun tarihsel, hukuki ve sosyolojik bir gerçeklik olduğunu vurguladı. “1974 sonrası Türk halkı kuzeye, Rum halkı güneye yerleşti. Yaşam bu düzen içinde devam etti” diyen Tatar, Kıbrıs Türk halkının mağduriyetlerinin giderilmesi ve kendi ekonomik geleceğini inşa edebilmesi adına bu düzenin önemine dikkat çekti.
Tatar ayrıca, KKTC’nin kendi kanunları, yasaları ve 1983 Anayasası doğrultusunda şekillendiğini belirterek, geçmişte yaşananların ve oluşturulan anayasal düzenin dışlanmasını kabul etmediklerini söyledi.
“TER*RİZE HAREKETLER ARTARAK SÜRÜYOR”
Tatar, Mart ayından bu yana geçen sürede Rum tarafının baskıcı uygulamalarının daha da arttığını, bu durumun diyalog çabalarına zarar verdiğini belirtti. “Eğer bu 6 başlıkta ilerleme sağlanacaksa ve Temmuz’da ciddi bir toplantıya gidilecekse, Güney Kıbrıs’tan gelen bu tür hareketlerin durdurulması şarttır” dedi.
Bu tür hareketlerin, bütün yapılan yapıcı girişimleri baltalayacağını açıkça ifade ettiğini aktaran Tatar, Holguín’in kendisini dikkatle dinlediğini ve bu konular hakkında daha önce de bilgilendirildiğini belirtti.
“POLİTİKAMIZ AÇIKTIR: EGEMEN EŞİTLİK VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜ”
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk tarafının son dört buçuk yıldır egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde politika yürüttüğünü ve bu duruşun Türkiye Cumhuriyeti tarafından da tam desteklendiğini yineledi.
Kıbrıs Türk halkının kendi iradesiyle varlığını sürdürebilmesi, barışın ve güvenliğin devamı için bu politikayı kararlılıkla sürdürdüklerini ifade eden Tatar, diyalogdan yana olduklarını ama bu türden baskıcı girişimlere boyun eğilmeyeceğini vurguladı.
“HOLGUÍN’E MESAJIMIZ NETTİR”
Tatar, Holguín’e her zaman olduğu gibi açık ve net mesajlar verdiğini, Kıbrıs Türk tarafının tutumunun sabırla ama kararlılıkla sürdürüleceğini kaydetti. “Biz temas ve iş birliğine açığız ama Kıbrıs Türk halkının onuru, güvenliği ve eşitliği esastır” dedi.
