Yoksulluk, açlık, yüksek suç oranları ve zehirli hava… Peru’nun And Dağları’nda, 5.100 metre yükseklikte yer alan altın madeni kasabası La Rinconada, dünyanın “yaşanması en zor yeri” olarak biliniyor. Ancak “İtalyan Zazza” olarak tanınan maceraperest bir gezgin, bu kötü şöhretin abartı olup olmadığını bizzat görmek için “en kanunsuz kasaba” olarak anılan bu yere gitti ve yaşadıklarını sosyal medyada paylaştı.
Zazza’nın deneyimi, insanlığın çaresizlik karşısında ne kadar ileri gidebileceğini gözler önüne serdi: “Hayatımın en zorlu deneyimiydi” dedi.
Deniz seviyesinden 5 bin metre yüksekte yer alıyor
Zazza’nın yolculuğu, yakındaki Juliaca kasabasından üç saatlik zorlu bir otobüs yolculuğuyla başladı. La Rinconada’ya vardığında onu kar ve dayanılmaz bir soğuk karşıladı. Deniz seviyesinden 5.100 metre yükseklikteki bu kasabada, düşük oksijen seviyesi ve madenlerden yayılan cıva kirliliği nedeniyle nefes almak bile bir mücadeleydi.
Baş dönmesi ve nefes darlığı çekince gittiği sağlık kliniğinde, doktorların tedavi yerine kendisine koka yaprağı çiğnemesini ve aspirin almasını tavsiye etmesiyle ilk şokunu yaşadı. Sağlık görevlisi, “Burada insanlar birbirini öldürüyor, çünkü çoğu sarhoş ve öfkeli” diyerek kasabanın acı gerçeğini özetledi.
Kurşun geçirmez yelek giydi
Klinikten çıkar çıkmaz duyduğu silah sesleri, sağlık görevlisinin sözlerini doğruladı. Neyse ki hazırlıklıydı; Zazza, hem soğuktan korunmak hem de güvenlik için kurşun geçirmez yelek giymişti.
Sokaklarda çöp yığınları, insan dışkıları ve alkol şişeleri normal bir manzaraydı. Çocukların %70’inden fazlası okula gitmek yerine ya madenlerde çalışıyor ya da ticari seks işçiliğine zorlanıyordu. Zazza’nın en çok etkilendiği anlardan biri, sağanak yağmur altında yiyecek alabilmek için yerdeki çamurdan altın parçacıkları arayan bir adamı görmesiydi.
Bir zamanlar küçük bir köy olan La Rinconada, 2000’lerin başında başlayan “altına hücum” ile 50.000 nüfuslu kanunsuz bir yerleşim yerine dönüştü. Madencilerin çoğu, “cachorreo” adı verilen acımasız bir sistemle çalışıyor: Bir ay boyunca ücretsiz çalıştıktan sonra, sadece bir hafta boyunca buldukları maden malzemelerini kendilerine almalarına izin veriliyor.
Cıva içme suyunu zehirlemiş
Altın arıtımında kullanılan cıva, bölgenin buzullarını ve içme suyunu zehirlemiş durumda. Bir madencinin dediği gibi, “Bu durum insanları çıldırtıyor.” Belki de bu cehennemden bir kaçış yolu olarak görülen alkol, kasabanın en büyük sorunlarından biri.
Ancak en tuhafı, bölgedeki bir inanış: Eğer altın bulursanız, bu parayı alkol, sigara veya fuhuş gibi “günahkar” şeylere harcamak zorundasınız. Parayı aileniz için harcamak, alay konusu olmanıza neden oluyor.
“Tek bir hata yaparsan ölürsün”
Polis eşliğinde kasabanın daha tehlikeli bölgelerine giden Zazza, gerçeğin daha da karanlık yüzüyle karşılaştı. Maden sahaları, özel güvenlik şirketleri ve suç örgütleri tarafından kontrol ediliyordu. “Gördüğünüzde ateş edin, durmayın” yazılı tabelalar ve maden sahasına izinsiz girenleri vuran keskin nişancılar olduğu söylentileri, bölgedeki kanunsuzluğun boyutunu gözler önüne seriyordu. Bir polis memuru, “Tek bir hata yaparsan ölürsün” diyerek Zazza’yı uyardı.
“Cehennemi hayal etsem, burası pek de farklı gözükmezdi” diyen Zazza, bu yolculuğun çektiği en zor video olduğunu itiraf etti. Gezgin, tanık olduğu çaresizliği şu sözlerle özetledi: “İnsanlar ne kadar çaresiz olabilir ki? Böylesine dengesiz koşullarda, ailelerinden uzakta, oksijensiz ve cıva zehirlenmesinden muzdarip bir şekilde yaşamak… Aman Tanrım, dibe vurmuş olmalılar.”
News
