Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Ercan Havaalanı’nın uluslararası uçuşlara açılabilmesi için çalışma yaptıklarını açıkladı.
DHMİ kontrolü seçeneği… Bakan Arıklı, Ercan Havalimanı’nın uluslararası uçuşlara açılması için teknik eksiklerin tamamlanmasının ardından İngiltere merkezli bir akreditasyon firmasının denetim yapacağını açıkladı. Ercan’ın, Türkiye’deki Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) kontrolüne bağlanması halinde, iç hatlara alınarak Antalya-B veya Çukurova-B gibi bir statüyle uluslararası uçuşlara açılabileceğini söyledi.
“Biletler de ucuzlar”… Bu modelin Türkiye’de Gürcistan’ın Batum Havalimanı’nda başarıyla uygulandığını hatırlatan Arıklı, benzer bir yapının KKTC için de mümkün olduğunu vurguladı. “Türkiye’de iç hat uçuşları için uygulanan alt-üst fiyat sınırlaması bizde de geçerli olursa, bilet fiyatları 2 – 5 bin TL arasında tutulabilir. Bu sistemle hem turizm gelişir hem şehir kalkınır.” ifadelerini kullandı.
Limanlar için özelleştirme… Deniz limanlarının halinden şikayet eden Bakan, “Bu limanlar bize yakışıyor mu? Türkiye Denizcilik İdaresi ve Özelleştirme İdaresi’nin raporlarını defalarca bakanların önüne koydum. Artık karar verilmesi lazım.” diyerek, haziran ayı içerisinde hükümetin net bir adım atması gerektiğini söyledi. Arıklı, “Ya özelleştirirsin ya uzun vadeli kiralarsın ya da hizmet alırsın.” dedi.
Yusuf Bahadır AYDIN
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, KIBRIS TV’de Eda Alisinanoğlu’nun sunduğu “Kıbrıs’ta Sabah” programına konuk olarak, Kuzey Kıbrıs’taki ulaşım altyapısına dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Havayolu ulaşımından limanlara, karayollarından uluslararası uçuş hedeflerine kadar birçok başlıkta projeleri ve sorunları gündeme getiren Arıklı, çözüm önerilerini ve hedeflenen takvimleri kamuoyuyla paylaştı.
“Kendi havayolumuz yok, inisiyatif özel şirketlerde”
Havayolu taşımacılığı konusunda uzun süredir çalışmalar yürüttüklerini belirten Bakan Arıklı, uçak bileti fiyatlarının yüksekliğinden yakındı. KKTC’nin kendi havayolu şirketine sahip olmamasının önemli bir dezavantaj olduğunu vurgulayan Arıklı, mevcut durumda Türk Hava Yolları, Pegasus ve Corendon gibi şirketlerin inisiyatifine kalındığını ve devletin bilet fiyatlarına ya da uçak sefer sayılarına doğrudan müdahale edemediğini söyledi. Arıklı, “Serbest piyasa koşulları geçerli. Biz sadece ricacı olabiliyoruz.” dedi.
“Ajet’in iki uçağı KKTC’ye base edilecek”
Bakan Arıklı, bilet fiyatlarını düşürmeye yönelik somut adımların atıldığını da açıkladı. Bu kapsamda, Türkiye merkezli Ajet firmasının iki uçağının KKTC’ye “base” edilmesi için çalışmaların sürdüğünü duyurdu. Bu uçaklarda KKTC’den pilot ve kabin görevlilerinin istihdam edilmesinin planlandığını belirten Arıklı, geçmişte bu alanda tecrübeli çok sayıda personelin farklı sektörlere yöneldiğini, ancak bu kişileri yeniden göreve kazandırmayı hedeflediklerini kaydetti.
Ercan Havalimanı’na uluslararası akreditasyon hedefi
Ercan Havalimanı’nın uluslararası uçuşlara açılması konusuna da değinen Arıklı, teknik eksiklerin tamamlanmasının ardından İngiltere merkezli bir akreditasyon firmasının denetim yapacağını duyurdu. Ercan’ın, Türkiye’deki Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) kontrolüne bağlanması halinde, Antalya-B veya Çukurova-B gibi bir statüyle uluslararası uçuşlara açılabileceğini söyledi.
Bu modelin Türkiye’de Gürcistan’ın Batum Havalimanı’nda başarıyla uygulandığını hatırlatan Arıklı, benzer bir yapının KKTC için de mümkün olduğunu vurguladı. “Türkiye’de iç hat uçuşları için uygulanan alt-üst fiyat sınırlaması bizde de geçerli olursa, bilet fiyatları 2 – 5 bin TL arasında tutulabilir. Bu sistemle hem turizm gelişir hem şehir kalkınır.” ifadelerini kullandı.
“Protokol Kurban Bayramı sonrası imzalanacak”
Ercan Havalimanı’nın uluslararası uçuşlara açılması için gerekli protokolün Kurban Bayramı sonrasında imzalanacağını belirten Arıklı, ilgili tüm tarafların bir araya geleceğini ve eksiklerin tamamlanmasının ardından uluslararası akreditasyon firmasının çağrılacağını söyledi. Hedeflerinin bu süreci birkaç ay içinde tamamlamak olduğunu ifade etti.
“Limanlar çökmek üzere, ya adam gibi özelleştirelim ya da bütçe ayıralım”
Programda deniz limanlarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda da bulunan Arıklı, özellikle Girne ve Gazimağusa limanlarının fiziki durumu ve işleyişine dikkat çekti. Arıklı, “Girne Limanı’nın mendireği sert bir fırtınada çökebilir. Neyi bekliyoruz? Türkiye Denizcilik İdaresi ve Özelleştirme İdaresi’nin raporlarını defalarca bakanların önüne koydum. Artık karar verilmesi lazım.” diyerek hükümete çağrıda bulundu.
Gazimağusa Limanı’nda çatlaklar, tuvaletsiz ortam
Gazimağusa Limanı’nda ise ciddi yapısal bozulmalar olduğunu belirten Arıklı, rıhtım yapılarında ve 100 yıllık binalarda çatlakların meydana geldiğini, hijyen koşullarının ise kabul edilemez seviyede olduğunu ifade etti. “Tuvaletler yetersiz, çalışanlar temizlik için kendi aralarında para topluyor.” diyen Arıklı, bu şartların hem iş güvenliğini hem de ada ülkesi imajını olumsuz etkilediğini söyledi.
“Limanlar bize yakışıyor mu?”
Devletin sınırlı kaynaklar nedeniyle limanlara yatırım yapmakta zorlandığını kaydeden Bakan, çözüm olarak kamu-özel iş birliği modelini önerdi. Ercan Havalimanı’ndaki özelleştirme sürecini örnek gösteren Arıklı, “Bir deniz kapımız, bir hava kapımız var. Bu limanlar bize yakışıyor mu? Ziyaretçilere gösterebileceğimiz bir altyapı mı?” diye sordu.
“Haziranda karar zamanı”
Limanlarla ilgili kararın artık ertelenemeyeceğini vurgulayan Bakan Arıklı, haziran ayı içerisinde hükümetin net bir adım atması gerektiğini söyledi. “Ya özelleştirirsin ya uzun vadeli kiralarsın ya da hizmet alırsın. Ama bu sorunları halının altına süpürerek çözemezsiniz.” dedi.
Karayollarında ihmalin faturası ağır: “50 yıl geriden geliyoruz”
Karayolları yatırımlarıyla ilgili konuşan Arıklı, geçmiş hükümetlerin bu alana yeterince önem vermediğini dile getirdi. “Bugün 480 personel olması gereken Karayolları Dairesi’nde sadece 60-70 kişi çalışıyor ve çoğu emeklilik yaşında. Araçlarımız yok denecek kadar azdı. Türkiye’ye gönderip bakım yaptırarak 35 aracı geri kazandırdık.” dedi.
Yol projelerinin önündeki en büyük engelin istimlak sorunları olduğunu vurgulayan Arıklı, “Bazı vatandaşlar birkaç santimlik arazisi için mahkemeye başvurup ara emri alıyor, projeler duruyor. Türkiye’den gelen firmalar bu yüzden iflas etti.” dedi.
“Değirmenlik-Çatalköy arasındaki ‘Dağ Yolu’ olarak bilinen yolun projesi 2017’de ihale edildi ama 100’den fazla istimlak sorunu çıktı. Firma işe başlayamadan çekildi. Kuzey Çevre Yolu 2012’de başlatıldı, ama Gönyeli–Alayköy bağlantısı için 18-20 istimlak gerekiyor. Biz bu sorunu 200 milyon TL’lik kaynakla çözmeye çalışıyoruz.” açıklamasında bulundu.
Arıklı, Bahçeli köy içi yolu, Dilekkaya Yolu ve Lapta–Alsancak–Girne yolu gibi projelerin bakanlık tarafından devlet imkânlarıyla sürdürüldüğünü de ekledi.